TÜRKİYE’DE YERLEŞİK KİŞİLER ARASINDA DÜZENLENECEK SÖZLEŞMELERDE BEDELİN TL OLARAK
BELİRLENMESİ ZORUNLULUĞU
KONU :
Döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar karşısında, Türk parasının kıymetini korumak amacıyla, Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın bazı maddeleri yapılan değişiklik düzenlemelerinin bir yenisi de, 13 Eylül 2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı 2018/85 sayılı Kararla yapılmış, bu kapsamda döviz cinsinden bazı işlemlere yasaklar getirilmiştir.
Bilindiği üzere daha önce Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin 2018-32/48 Sayılı Tebliğ ile ihracat bedellerinin döviz olarak Türkiye’ye getirilmesi ve bankalara bozdurulması konusunda düzenleme yapılmıştı.
Tebliğe göre; Türkiye’de yerleşik kişiler tarafından gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin bedellerin ithalatçının ödemesini müteakip doğrudan ve gecikmeksizin ihracata aracılık eden bankaya transfer edilmesi veya getirilmesi, bedellerin yurda getirilme süresinin fiili ihraç tarihinden itibaren 180 günü geçememesi, söz konusu bedellerin en az %80’inin bir bankaya satılması zorunlu tutulmuştu.
Bu defa, Cumhurbaşkanlığı 2018/85 sayılı Kararı ile Türkiye’de yerleşik kişilerin, kendi aralarında düzenledikleri bazı sözleşmelerde, sözleşme bedelinin Türk Lirası olarak belirlenmesi zorunlu kılınmaktadır.
KAPSAM ve AÇIKLAMA :
07.08.1989 tarihli ve 32 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Kararın 4. Maddesine aşağıdaki bent eklenmiştir.
“g) Türkiye’de yerleşik kişilerin, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dâhil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamaz. ”
Bu Kararın 4’üncü maddesinin (g) bendinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde, söz konusu bentte belirtilen ve daha önce akdedilmiş yürürlükteki sözleşmelerdeki döviz cinsinden kararlaştırılmış bulunan bedeller, Bakanlıkça belirlenen haller dışında; Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenir.
Bu Karara göre; Türkiye’de yerleşik kişilerin, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki,
Menkul ve gayrimenkul alım satım,
Taşıt ve finansal kiralama dahil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile
İş, hizmet ve eser sözleşmelerinde
sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamaz.
Bu düzenleme sonrası özellikle iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde getirilen yasaklama nedeni ile faturaların döviz cinsinden kesilmesi dahi tartışılabilecektir. Kanaatimce konu Tebliğ düzeyinde acilen açıklığa kavuşturulmalıdır.
Yine Karara göre, düzenlemenin yürürlüğe girdiği 13.09.2018 tarihinden itibaren 30 gün içinde, yukarıdaki nitelikteki olan ve daha önce yapılmış olan yürürlükteki sözleşmelerdeki döviz cinsinden kararlaştırılmış bulunan bedellerin TL’ye çevrilmesi gerekmektedir. Kararda, döviz cinsinden yapılmış sözleşmelerin hangi döviz kuru üzerinden TL’ye çevrileceği hususunda herhangi bir belirleme yapılmamıştır.
Diğer taraftan, Damga Vergisi Kanunu’nun 14 üncüsü maddesine göre, sözleşmede yer alan unsurlardan sadece bedele ilişkin değişiklik yapıldığında, artan bedel üzerinden damga vergisi hesaplanması gerekmektedir.
Konuya ilişkin olarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca Tebliğ yayımlanması beklenmektedir.