MÜCBİR SEBEP HALİNDE KISMİ TEVFİKAT UYGULAMASI
1.Konu ve Kapsam
24/03/2020 tarihli ve 31078 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 518 No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde; Koronavirüs (COVID-19) salgınından ve bu kapsamda alınan tedbirlerden doğrudan etkilenen ve bu Tebliğle belirlenen mükelleflerin 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mücbir sebep hükümlerinden faydalandırılması hakkındaki açıklamalara yer verilmiştir.
Bu sirkülerin konusu 3065 sayılı KDV Kanuna istinaden KDV Uygulama Genel Tebliğinde yer verilen kısmi kdv tevkifatı yükümlülüğünün mücbir sebep halinde nasıl uygulanacağı ile ilgilidir.
2.Kdv Tevkifatı, Beyan Ve İndirim
3065 sayılı Kanunun (9/1) inci maddesine göre, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma yetkisine sahiptir.
Maddede belirtilen işlemlere taraf olanlar, kendine mal teslim edilen veya hizmet ifa edilen kişi ve/veya kurumlardır. Bunlar, verginin tam olarak kesilip ödenmesinden ve bununla ilgili diğer ödevleri yerine getirmekten mükellef gibi sorumlu olacaklardır.
KDV tevkifatı ihtiyari bir uygulama olmayıp, Maliye Bakanlığınca tevkifat uygulaması kapsamına alınan işlemlerde alıcılar tarafından tevkifat yapılması zorunludur.
KDV tevkifatı uygulaması, teslim veya hizmet bedeli üzerinden hesaplanan verginin, teslim veya hizmeti yapanlar tarafından değil, bu işlemlere muhatap olanlar tarafından kısmen veya tamamen vergi sorumlusu sıfatıyla beyan edilip ödenmesidir.
Genel bütçeli idareler dışındaki vergi sorumluları tevkif ettikleri vergiyi, vergi sorumlularına ait 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan ederler. Bunların başka faaliyetleri nedeniyle KDV mükellefiyetlerinin bulunmaması ve dolayısıyla 1 No.lu KDV Beyannamesi vermemeleri bu uygulamaya engel değildir. 2 No.lu KDV Beyannamesi sadece tevkifata tabi işlemlerin olduğu dönemlerde verilir.
Genel bütçeli idareler, tevkif ettikleri KDV için sorumlu sıfatıyla beyanname vermezler, tevkif edilen KDV doğrudan bunların muhasebe birimlerince gelir kaydedilir.
KDV mükellefiyeti bulunmayan BSMV mükelleflerinin, 2 No.lu KDV Beyannamesini kurumlar vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairesine vermeleri gerekmektedir.
2 No.lu KDV Beyannamesinde herhangi bir surette indirim yapılması mümkün olmadığından tevkif edilen KDV’nin tamamının beyan edilerek vergi dairesine ödenmesi gerekmektedir.
Tevkifat uygulayan alıcının KDV mükellefiyetinin bulunması ve tevkifat uyguladığı teslim veya hizmeti indirim hakkı tanınan işlemlerde kullanacak olması halinde, sorumlu sıfatıyla beyan edilen tutar, beyanın yapıldığı ay içinde verilmesi gereken 1 No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapılabilir. Bu indirimin dayanağı 2 No.lu KDV Beyannamesi olacaktır.
Kısmi tevkifata tabi işlemlerde, işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV;
– Satıcı tarafından beyan edilecek kısmı, takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla işleme ait fatura veya benzeri belgenin defterlere kaydedildiği döneme ilişkin olarak verilmesi gereken,
– Sorumlu sıfatıyla beyan edilen kısmı ise 2 No.lu KDV Beyannamesinin verildiği ay içinde verilmesi gereken, 1 No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapılır.
3.Kısmi Tevkifatın Mahiyeti ve Tevkifat Uygulayacak Alıcılar
KDV Uygulama Genel Tebliğinin (I/C-2.1.3.2) ve (I/C-2.1.3.3) bölümleri kapsamındaki işlemlerde, işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin tamamı değil, bu işlemler için izleyen bölümlerde belirlenen orandaki kısmı, alıcılar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecek; tevkifata tabi tutulmayan kısım ise satıcılar tarafından mükellef sıfatıyla beyan edilip (beyannamede ödenmesi gereken KDV çıkması halinde) ödenecektir.
Kısmi tevkifat uygulanacak işlemler, söz konusu bölümlerde belirtilenlerle sınırlı olup, bunlar dışındaki işlemlerde işleme muhatap olanlar tarafından kısmi tevkifat yapılmayacaktır.
Kısmi tevkifat uygulaması kapsamında KDV tevkifatı yapmak üzere sorumlu tutulabilecekler aşağıda iki grup halinde sayılmış olup, tevkifat uygulaması kapsamındaki her bir işlem bazında tevkifat yapması gerekenler, söz konusu gruplardan birine veya ikisine veyahut söz konusu gruplar kapsamında olan bazı sorumlulara atıf yapılmak suretiyle Tebliğin ilgili bölümlerinde belirtilmektedir.
a) KDV mükellefleri (sadece sorumlu sıfatıyla KDV ödeyenler bu kapsama dahil değildir)
b) Belirlenmiş alıcılar (KDV mükellefi olsun olmasın) (aşağıda sayılanlar):
– 5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşlar, il özel idareleri ve bunların teşkil ettikleri birlikler, belediyelerin teşkil ettikleri birlikler ile köylere hizmet götürme birlikleri,
– Yukarıda sayılanlar dışındaki, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları,
– Döner sermayeli kuruluşlar,
– Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları,
– Kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları,
– Bankalar,
– Büyükşehir belediyelerinin su ve kanalizasyon idareleri,
– Kamu iktisadi teşebbüsleri (Kamu İktisadi Kuruluşları, İktisadi Devlet Teşekkülleri),
– Özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar,
– Türkiye Varlık Fonu ile alt fonlara devredilen kuruluşlar,
– Organize sanayi bölgeleri ile menkul kıymetler, vadeli işlemler borsaları dahil bütün borsalar,
– Yarıdan fazla hissesi doğrudan yukarıda sayılan idare, kurum ve kuruluşlara ait olan (tek başına ya da birlikte) kurum, kuruluş ve işletmeler,
– Payları Borsa İstanbul (BİST)A.Ş.’nde işlem gören şirketler,
– Kalkınma ve yatırım ajansları.
Okul aile birlikleri ve Sağlık Bakanlığına bağlı aile hekimliği kurumları, Tebliğin (I/C-2.1.3.1/b) ayrımı kapsamında değerlendirilmez.
Belirlenmiş alıcıların birbirlerine karşı yaptıkları teslim ve hizmetlerde (şirketleşenler dâhil profesyonel spor kulüplerince yapılanlar hariç), KDV tevkifatı uygulanmaz.
KDV mükellefiyeti bulunmayanların, Tebliğin (I/C-2.1.3.1/b) ayrımı kapsamında olmamak kaydıyla, kısmi tevkifat uygulaması kapsamındaki alımlarında tevkifat uygulaması söz konusu olmayacaktır.
Örnek: KDV mükellefiyeti bulunmayan apartman yönetimlerine verilen özel güvenlik hizmetlerinde ya da KDV mükellefiyeti bulunmayan konut yapı kooperatiflerine verilen yapı denetim hizmetlerinde, tevkifat uygulanmayacaktır.
4.Mücbir Sebebin Başladığı Dönemde KDV Tevkifatı Nasıl Uygulanacak:
213 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin Hazine ve Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden; 518 sayılı VUK tebliğinin 3. Maddesinde yer verilen mükelleflerin, 1/4/2020 ila 30/6/2020 (bu tarihler dâhil) tarihleri arasında mücbir sebep halinde olduğunun kabul edilmesi uygun bulunmuştur.
213 sayılı Kanuna göre, mücbir sebebin başladığı tarihten sona erdiği tarihe kadar geçen sürede, mücbir sebepten yararlanan mükelleflerin vergi ödevleri ertelenmektedir.
12 No.lu sirkülerimizde hangi mükelleflerin mücbir sebep kapsamında olduğu ve ertelenen vergi beyannamelerinin ve ödeme sürelerinin, BA-BS bildirimlerinin ve e-defterlerin oluşturulma, imzalanma ve beratlarının yüklenme süreleri hakkında detaylı açıklamalar yapılmıştır.
Öte yandan, 21/05/2016 tarih ve 29718 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6 Seri No.lu KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 2 nci maddesi ile KDV Genel Uygulama Tebliğinin “(I/C-2.1.3.1) Kısmi Tevkifatın Mahiyeti ve Tevkifat Uygulayacak Alıcılar” bölümüne; “213 sayılı Kanuna göre, mücbir sebebin başladığı tarihten sona erdiği tarihe kadar geçen sürede, mücbir sebepten yararlanan mükelleflerin vergi ödevleri ertelenmektedir. Bu kapsamda beyanname verme yükümlülükleri ileri tarihe ertelenen mükelleflerin, mücbir sebep halinde bulunduğu süre içerisinde kısmi tevkifat kapsamındaki alımlarında tevkifat uygulanmaz.” İfadesi eklenmiştir.
Buna göre mücbir sebep kapsamında yer alan alıcılara düzenlenen faturalarda kısmi tevkifat yapılması söz konusu olmayacaktır.
Örneğin Personel taşımacılığı faaliyetinde bulunan vergi mükellefi, bu faaliyetini iki farklı vergi mükellefine karşı her ayın sonunda faturalandırdığını düşünürsek 2020 yılı Nisan ayı için 518 no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile mücbir sebep kapsamına alınan mükellefe düzenleyeceği faturada hesaplayacağı KDV’yi hizmet bedeli ile birlikte tahsil edecektir. Alıcı tarafından herhangi bir KDV tevkifatı uygulaması yapılmayacaktır. 518 no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile mücbir sebep kapsamına alınmayan mükellef için yapmış olduğu hizmetler ile ilgili olarak ise, kısmi tevkifat uygulanmaya devam edecektir.
Bir önemli nokta Tam kdv tevkitatında ise mücbir sebep nedeniyle tevfikatın uygulanmasının ertelenmesi veya ortadan kalması söz konusu değildir. Diğer bir ifadeyle aşağıda yer alan konularla ilgili düzenlenen faturalarda alıcının mücbir sebep kapsamında olup olmaması önemli olmayıp tevfikat uygulanmaya devam edilecektir.
İkametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlar tarafından yapılan işlemler,
Katma Değer Vergisi Mükellefi Olmayan Gerçek Kişilere Elektronik Ortamda Sunulan Hizmetler,
Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına girenlerden alınan mal ve hizmetler
Kiralama işlemleri,
Reklam verme işlemleri,
Tevkifatlı satışlarla ilgili düzenlenecek faturalarda ileride doğması muhtemel sorunların önüne geçmek amacıyla, alıcının mücbir sebep kapsamında olup olmadığının kontrol edilerek varsa bu durumun tebliğin ilgili bölümüne de atıf yapılmak suretiyle tevkifat yapılmadığının belirtilmesi yerinde olacaktır.
Saygılarımla
Yusuf ÖZER
YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR
BAĞIMSIZ DENETÇİ
VERGİ HUKUKU BİLİM UZMANI