7194 SAYILI DİJİTAL HİZMET VERGİSİ KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN İLE 213 SAYILI VUK VE 193 SAYILI GVK’DA YAPILAN DÜZENLEMELER
KONU ve KAPSAM
07.12.2019 Tarihli ve 30971 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” (Torba Kanun) ile vergi sistemimiz içerisinde 3 yeni vergi türü, uygulamaya sokulmuş, VUK ve GVK gibi başlıca vergi kanunlarında esaslı değişiklik ve yenilikler yapılmıştır.
7194 sayılı Kanun ile 213 sayılı VUK ve 193 sayılı GVK’nda yapılan söz konusu düzenlemeler, bu sirkülerimizin konusunu oluşturmaktadır.
213 SAYILI VERGİ USUL KANUNU’NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİK VE YENİLİK DÜZENLEMELERİ
A.1. Mükellefiyet Kaydının Analiz ve Değerlendirme Sonuçlarına Bağlı Olarak Terkini
VUK’un 160. maddesinden sonra gelmek üzere “Mükellefiyet kaydının analiz ve değerlendirme sonuçlarına bağlı olarak terkini” başlıklı 160/A maddesi eklenmiştir. Buna göre;
Mükellefiyet süresi,
Aktif ve öz sermaye büyüklüğü,
Ödenen vergi tutarı,
Çalışan sayısı,
Vergisel yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği
gibi hususlar dikkate alınarak mükelleflerin vergisel uyum seviyelerine yönelik olarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca yapılan analiz ve değerlendirme çalışmaları neticesinde sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilen mükelleflerin vergi incelemesine sevk edilecek ve bunlar nezdinde yoklama yapılacaktır.
Bakanlığın belirleyeceği esaslar çerçevesinde vergi dairesinin mükellefin sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğuna ilişkin görüşü ve vergi dairesi başkanı veya defterdarın onayı ile mükellefiyet kaydı terkin edilecek ve bu durum mükellefe tebliğ edilecektir.
Mükellefiyet kaydı re’sen terkin edilenler, terkine ilişkin tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde 153/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan asgari teminat tutarından az olmamak üzere, sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerde düzenlenen belgelerde yer alan toplam tutarın %10’u tutarında aynı maddede belirtilen türde teminat verilmesi ve tüm vergi borçlarının ödenmesi şartıyla mükellefiyet, terkin tarihi itibariyle yeniden tesis edilir.
Mükellefiyetin terkin edildiği tarih ile yeniden tesis edildiği tarih aralığında verilmeyen beyanname ve bildirimler, yeniden tesise ilişkin yazının mükellefe tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde verilir ve tahakkuk eden vergiler aynı sürede ödenir.
Mükellefiyeti terkin edilenler ve VUK md. 153/A bunlarla ilişkili kişilerin işe başlama bildiriminde bulunmaları halinde, bu kişiler hakkında mükellefiyet tesis edilebilmesi için;
Tüm vergi borçlarının ödenmiş ve ikinci fıkrada belirtilen şekilde teminat verilmiş olması şarttır.
Ayrıca bu madde uyarınca teminat alınarak mükellefiyeti yeniden tesis edilenlerin düzenlemek zorunda oldukları fatura veya fatura yerine geçen belgelerden Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenenlerin, elektronik belge olarak düzenlenmesi zorunludur.
Kâğıt olarak düzenlenmesi hâlinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır ve kayıtların tevsikinde kullanılamaz.
Bu madde kapsamında elektronik belge düzenleme yükümlülüğü getirilen mükellefler Bakanlık tarafından duyurulur. Bu durum vergi mahremiyetinin ihlali sayılmaz.
Mükellef hakkında yapılan inceleme neticesinde, sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği tespit olunursa, başka bir faaliyetinin olup olmadığına göre alınan teminat md. 153/A kapsamında, doğan borçlar dahil vergi borçlarına mahsup edilerek artan tutar iade olunacaktır.
Anılan düzenleme ile vergi sistemimizde, belge düzeninin sağlanmasında ve vergi kaybının önlenmesinde en büyük tehlike sahte belge düzenleme/kullanma fiillerinin yaygınlaşmasının önüne geçmek için mevcut mükellefiyetin terkin nedenlerine, bir yenisi eklenmiştir. Ancak bu yetki diğerlerine kıyasla en öncül olma özelliği taşımaktadır.
Sahte fatura düzenleyenin piyasada yapacağı tahribin zaman kaybetmeden önlenmesi amacıyla vergi dairesine re’sen terkin işlemlerinde uygulanması için yeni esaslar getirilmektedir. Sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme ihtimali olan mükelleflerin takibinde risk analiz çalışmalarından etkin olarak yararlanılması, riskli mükelleflerin hızlı şekilde takibinin yapılması öngörülmektedir. Bu amaçla Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca belirlenen riskli mükelleflerin fatura ve fatura yerine geçen belgeleri elektronik olarak düzenleme zorunluluğu getirilmektedir.
A.2. İzaha Davet Müessesesinde Yapılan Değişiklikler
Torba kanun ile VUK md. 370’te düzenlenen “İzaha Davet” müessesesinde değişiklik yapılmıştır.
İzaha davet süresi 15 günden 30 güne çıkarılmıştır.
Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullananların izaha davet müessesinden yararlanabilmesi için aranacak üst sınır;
“…her bir belge itibarıyla 50 bin (504 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2019’dan itibaren 70.000 TL) Türk lirasını geçmemesi ve mükellefin ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının %5’ini aşmaması kaydıyla mükellefler izaha davet edilebilir.” şartı, “…bir takvim yılında 100 bin Türk Lirasını geçmeyen veya bu tutarı geçse bile ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının % 5 ini aşmayan mükelleflere ön tespite ilişkin yazı tebliğ edilebilir.” şeklinde değiştirilmiştir.
Eski düzenlemede her bir SMİYB tutarı için bir üst sınır belirlenmiş iken bu düzenleme ile yıllık bazda bir üst sınır belirlenmiş ve mükelleflerin kullandıkları sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge tutarının yıllık toplamının 100 Bin TL’yi aşmamış olması veya bu tutarı geçse dahi ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının % 5 ini aşmamış olması, izaha davet müessesesinden yaralanmak için engel teşkil etmeyecektir.
Anılan düzenlemeler uyarınca izaha davet yazısının kabul edilmemesi üzerine mükellef 30 gün içinde eksik beyanlarını tamamlar, vadesi geçmiş vergilerini gecikme zammıyla birlikte öderse vergi ziyaı cezasının %20 oranında kesilecektir.
A.3. Tüm Cezalarda İndirim Oranı %50 Olarak Belirlenmiş Ayrıca Uzlaşmalar da Kapsama Alınmıştır
Torba Kanun ile VUK’un “Vergi Ziyaı, Usulsüzlük ve Özel Usulsüzlük Cezalarında İndirme” başlıklı 376. maddesinin birinci fıkrası tamamen aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Mükellef veya vergi sorumlusu;
1.İkmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergiyi veya vergi farkını ve vergi ziyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının yarısını ihbarnamelerin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde vergi dairesine başvurarak vadesinde veya 6183 sayılı Kanunda belirtilen türden teminat göstererek vadenin bitmesinden itibaren 3 ay içinde ödeyeceğini bildirirse kesilen cezanı yarısı,
2. Uzlaşmanın vaki olması durumunda, üzerinde uzlaşılan vergiyi veya vergi farkını ve vergi ziyaı cezasının % 75’ini bu Kanunun ek 8 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan ödeme süreleri içinde öderse üzerinde uzlaşılan cezanın % 25’i indirilir.”
Eski düzenlemeden farklı olarak yeni düzenlemede vergi ziyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarında indirim oranı arasındaki fark kaldırılmış, vadesinde ödenmesi halinde tüm cezalar açısından indirim oranı % 50 olarak belirlenmiştir.
Yeni düzenlemede ayrıca uzlaşma yapılması durumunda üzerinde uzlaşılan vergi farkının ve vergi ziyaı cezasının Ek-8. maddeye göre 1 ay içinde ödenmesi durumunda vergi ziyaı cezasının % 25’inin alınmasından vazgeçiliyor.
A.4. Yeni Bir Uygulama “Kanun Yolundan Vazgeçme” Müessesesi Getirilmiştir
Torba Kanun ile VUK’un mülga 379. Maddesinde “Kanun yolundan vazgeçme” müessesesi düzenlenmiştir.
Buna göre, vergi/ceza ihbarnamesine karşı süresinde açılan davalarda, vergi mahkemesince verilen istinaf yolu açık kararlar ile bölge idare mahkemesince verilen temyiz yolu açık kararlarda (Danıştay’ın bozma kararı üzerine verilen kararlar hariç);
Kaldırılan vergi tutarının %60’ı, tasdik edilen vergi tutarının tamamı ile tasdik edilen vergi ziyaı cezasının %75’i,
Bağlı olduğu vergi aslı dava konusu yapılmayan veya md. 359’da yazılı fiillere iştirak nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezaları ile usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının kaldırılan tutarının %25’i ve tasdik edilen tutarının %75’i,
Mükellef için geçerli olan kanun yoluna başvuru süresi içerisinde, dava konusu vergi ve/veya vergi cezalarının tümü için kanun yolundan vazgeçildiğine ilişkin dilekçenin ilgili vergi dairesine verilmesi şartıyla kanun yolundan vazgeçme dilekçesinin verildiği tarih itibariyle başkaca bir işleme gerek kalmaksızın tahakkuk edecektir.
Bu şekilde tahakkuk eden tutarlar tahakkuk tarihinden itibaren 1 ay içinde ödenecektir. Tahakkuk eden vergi ve/veya vergi cezalarının %80’inin, hesaplanacak gecikme faizi ile birlikte bu sürede tamamen ödenmesi şartıyla, vergi ve ceza tutarında %20 oranında indirim yapılır. Tasdik edilerek tahakkuk eden vergi tutarında ise indirim yapılmayacaktır. İndirim hükmünden yararlanılabilmesi için dava konusu yapılan ve bu maddeye göre tahakkuk eden vergi ve/veya vergi cezaları ile gecikme faizlerinin birlikte bu fıkra kapsamında ödenmesi şarttır.
Kanun yolundan vazgeçme dilekçesinin vergi dairesine verildiği tarih kanun yolundan vazgeçme tarihi olacaktır. Söz konusu dilekçe vergi dairesince ilgili yargı merciine gönderilecek ve ihtilaf sürdürülmeyecektir. Bu madde uyarınca istinaf ve temyiz yolundan vazgeçilen davaya ilişkin kararlarda hükmedilen yargılama giderleri, avukatlık ücretleri ve fer’ileri karşılıklı olarak talep edilmeyecek ve bu alacaklar için icra takibi yapılamayacaktır.
Kanun Yolundan Vazgeçilmesi Durumunda Hesaplanacak Gecikme Faizi:
Torba kanun ile vergi kanunlarında gecikme faizi uygulamasını düzenleyen 213 sayılı VUK’un 112. maddesinin 3. fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“c-379 ncu madde kapsamında kanun yolundan vazgeçilmesi durumunda söz konusu maddeye göre hesaplanacak vergilere, kendi vergi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, kanun yolundan vazgeçme dilekçesinin verildiği tarihe kadar”
Bu eklenen bentte; gecikme faizinin kanun yolundan vazgeçme durumunda hangi süreler için hesaplanacağını açıklanmaktadır.
A.5. VUK md.359’Saylan Fiilleri İşlediği Yönünde Md.370 Kapsamında Ön Tespit Bulunanlara Kesilecek Cezalar Uzlaşma Konusu Edilemeyecektir.
Torba kanun ile tarhiyat sonrası uzlaşma müessesesinin düzenlendiği VUK’un “Uzlaşmanın Konusu, Kapsamı, Komisyonlar ve Şekli” başlıklı Ek-1.maddesinin parantez içi hüküm değiştirilmiştir.
Yapılan bu düzenlemeyle, VUK’un 359. Maddesinde yer alan fiillerle vergiyi ziyaa uğrattığı tespit olunan mükellefler hakkında, Kanunun Md. 370 kapsamında yapılan ön tespit işlemleri sonucu kesilen vergi ziyaı cezası, uzlaşma konusu yapılamayacaktır. Dolayısıyla kendisine ön tespit yazısı gönderilen mükellefler, uzlaşma müessesesinden yararlanamayacaktır.
A.6. Uzlaşılan Vergi Cezalarına Md. 376 Kapsamında İndirim Hakkı Getirilmiştir
Torba Kanun ile VUK’un Ek-9.Maddesi yeniden düzenlenmiş, uzlaşılan vergi cezalarına, VUK’un md. 376 kapsamında indirim hakkı getirilmiştir.
Bilindiği üzere eski düzenlemede, uzlaşılan vergi ve cezalar hakkında md. 376 hükümlerinin; hakkında md. 376 hükümleri uygulanan vergi ve cezalar için ise Ek-9 hükümlerinin uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştı. Ancak, ceza muhatabının, uzlaşma tutanağını imzalayıncaya kadar uzlaşma talebinden vazgeçtiğini beyanla hadiseye 376’ya taşıma imkânı mevcuttu.
Yeni düzenlemeyle birlikte, uzlaşmanın vaki olması durumunda mükellefin üzerinde uzlaşılan vergi ve cezayı uzlaşma tutanağının tebliğinden itibaren 1 ay içinde ödemesi durumunda üzerinde uzlaşılan cezanın %25’inin tahsilinden vazgeçilmektedir.
193 SAYILI GELİR VERGİSİ KANUNU’NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİK VE YENİLİK DÜZENLEMELERİ
B.1. Telif Kazançları İstisnası (GVK Md. 18) Daraltılmıştır
GVK’nın “Serbest Meslek Kazançlarında İstisna” başlıklı md.18 düzenlemesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Bu madde kapsamındaki kazançları toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşanlar bu istisnadan faydalanamazlar. Bu durumda olanların, 94 üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında tevkifat yapma yükümlülüğü yoktur.”
Yapılan ilave fıkra düzenlemesine göre, madde kapsamındaki kazançları toplamı 103 maddede yazılı tarifenin bu Kanun ile değişen 4. Gelir dilimini aşanlar istisnadan faydalanamayacaklardır. Dolayısıyla söz konusu gelirleri için yıllık gelir vergisi beyannamesi vereceklerdir.
Ayrıca bu kapsamda olanların GVK’nın 94.maddesine göre tevfkifat yükümlülükleri yoktur.
Bu bent hükmüyle 18.maddedeki serbest meslek kazançlarındaki istisnaya sınırlandırılmakta getirilmekte, 103.maddenin 4. dilimini aşan tutarlar için beyan zorunluluğu getirilmektedir. Ancak gelirlerini beyan etme zorunluluğu kapsamına giren serbest meslek erbabının GVK’nın 94. maddesine göre tevkifat yapma yükümlülüğü getirilmemektedir.
B.2. Hizmet Erbabına İşverenlerce Sağlanan Toplu Taşıma Kartı, Bilet vb. Ödeme Araçlarının Temini İstisna Kapsamına Girmiştir.
Torba kanun ile GVK’nın ücretlerde müteferrik istisna hallerini düzenleyen 23. Maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendinde yer alan “taşıma giderleri” ibaresinden sonra gelmek üzere aşağıdaki parantez içi hüküm eklenmiştir.
“(İşverenlerce taşıma hizmeti verilmeyen durumlarda, çalışılan günlere ait bir günlük ulaşım bedelinin 10 Türk lirasını aşmaması ve buna ilişkin ödemenin toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının temini şeklinde yapılması şarttır. Ödemenin bu tutarı aşması hâlinde aşan kısım ile hizmet erbabına ulaşım bedeli olarak nakden yapılan ödemeler ve bu amaçla sağlanan menfaatler ücret olarak vergilendirilir. Bu istisnanın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.)”
Eski düzenlemeye göre hizmet erbabının yalnızca “toplu” olarak işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadıyla işverenler tarafından yapılan taşıma giderleri, GELİR Vergisi’nden istisna edilmişken yapılan bu düzenleme ile işverenlerce taşıma hizmeti verilmeyen durumlarda, 1 günlük ulaşım bedelinin 10 TL’yi aşmaması ve toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçları temin edilmesi de gelir vergisinden istisna edilmektedir.
B.3. Hakemlere Ödenen Ücretlerde İstisna Kaldırılmıştır
Bilindiği üzere GVK’nın “Teşvik İkramiye ve Mükafatları” başlıklı 29. Maddesinin 4. Fıkrasında teşvik gayesiyle verilen “Spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen ücretler.” Gelir Vergisi’nden müstesna edilmişti. Ancak bu Kanunun 12. Maddesiyle, GVK’nın md. 29/4 numaralı bendi, “4. Amatör spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen ücretler (basketbol ve voleybol spor dallarının en üst liglerinde görev alanlar hariç);” şekilde değiştirilmiştir.
Yapılan değişiklik ile amatör spor yarışmalarını yöneten hakemler hariç olmak üzere, profesyonel spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen ücretlerde istisna uygulaması kaldırılmıştır. Buna göre profesyonel spor müsabakalarını yöneten hakemlere ödenen ücretler üzerinden GVK 94. maddesine göre tevkifat yapılacaktır.
B.4. Binek Otomobillere İlişkin Kira Harcamaları ve Amortisman Giderlerinde Üst Sınır Getirilmiştir
Torba Kanun ile GVK’nın ticari kazançlarda indirilecek giderlere ilişkin düzenlemelerin yer aldığı 40. Maddenin 1, 5 ve 7. Fıkrasında ayrıca serbest meslek kazançlarında mesleki giderleri düzenleyen 68. Maddenin 4 ve 5. Fıkrasında yapılan değişiklikler uyarınca binek otomobillere ilişkin;
Genel giderlerin,
Kiralama harcamalarının ve
Amortisman giderlerinin
belirtilen kısımları, kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınacaktır. Buna göre;
Ticari kazancın veya Serbest meslek kazancının tespitinde, faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere,
Binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla %70’i,
Kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerinin her birine ilişkin aylık kira bedelinin 5.500 Türk lirasına kadarlık kısmı ile binek otomobillerinin iktisabına ilişkin özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi toplamının en fazla 115.000 Türk lirasına kadarlık kısmı
ÖTV ve KDV hariç ilk iktisap bedeli 135.000 Türk lirasını, söz konusu vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hâllerde, amortismana tabi tutarı 250.000 Türk lirasını aşan binek otomobillerinin her birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet eden kısmı
gider olarak yazılabilir.
B.5. Belli Tutarı Aşan Ücretlerde Beyanname Verme Yükümlülüğü Getirilmiştir
Torba Kanun ile GVK’nın “Toplama Yapılmayan Haller” başlıklı 86. maddesinde ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde, beyanname verilecek durumda değişiklik yapılmıştır. Buna göre;
Tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş 103. maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşan ücretler ile
Birden fazla işverenden ücret almakla beraber, birinciden sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin toplamı, 103. maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı ve birinci işverenden alınan dâhil ücret gelirleri toplamı 103. maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşan ücretler
için mükelleflerce yıllık gelir vergisi beyannamesi verilecektir. Bilindiği üzere, önceki düzenlemede tek işverenden alınan ücretler için hiçbir şekilde beyanname verilmemekteydi.
B.6. 1136 Sayılı Kanun’u Uyarınca Vekalet Ücretini Ödeyeceklere Tevkifat Yapma Yükümlülüğü Getirilmiştir
Torba Kanun ile GVK 94.m. 2. fıkrasından sonra aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu ile 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca karşı tarafa yükletilen vekalet ücretini (icra ve iflas müdürlüklerine yatıranlar dahil) ödemekle yükümlü olanlar, ödemenin avukatın müvekkiline yapılması durumunda ise müvekkil tarafından gelir vergisi tevfikatı yapılır.
Bu eklenen fıkrayla avukatlık hizmetlerindeki tevkifat konusundaki tereddütler giderilmiştir.
B.7. Gelir vergisinde Vergi Dilimleri Yeniden Düzenlenmiştir
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesinde yer alan gelir vergisine tabi gelirlerin vergilendirilmesine ilişkin d dilimli tarifede değişiklik yapılmış, yapılan değişiklik ile ilk defa 5 dilimli tarife getirilmiştir.
Buna göre gelir vergisine tabi gelirlerde uygulanacak artan oranlı yeni beş dilimli tarife aşağıdaki gibidir.
18.000 TL’ye kadar
% 15
40.000 TL’nin 18.000 TL’si için 2.700 TL, fazlası
% 20
98.000 TL’nin 40.000 TL’si için 7.100 TL, (ücret gelirlerinde 148.000 TL’nin 40.000 TL’si için 7.100 TL), fazlası
% 27
500.000 TL’den fazlasının 98.000 TL’si için 22.760 TL, (ücret gelirlerinde 500.000 TL’den fazlasının 148.000 TL’si için 36.260 TL), fazlası
% 35
500.000 TL’den fazlasının 500.000 TL’si için 163.460 TL, (ücret gelirlerinde 500.000 TL’den fazlasının 500.000 TL’si için 159.460 TL), fazlası
% 40
Torba Kanun ile GVK’ya eklenen Geçici 91. Md. Düzenlemesinde, 1/1/2019-31/12/2019 tarihleri arasında elde edilen ücret gelirlerine, bu maddeyi ihdas eden Kanunla 103. maddede yapılan değişiklik öncesi tarifenin uygulanacağı belirtilmiştir.
B.8. Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi Müessesesi Yeniden Düzenlenmiştir
Torba Kanun ile “Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi” müessesesini düzenleyen, GVK’nın mük. 121. maddesinin ikinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentleri ile beşinci fıkrası değiştirilmiştir. Buna göre:
Mevcut düzenlemenin 1. Fıkrasında; Kanuni sürede verilmiş olması gereken indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannameleri üzerine tahakkuk eden vergilerin kanuni süresinde ödenmiş olması şartı kaldırılmıştır.
Mevcut düzenlemenin 3. Fıkrasında; İndirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla, (1) numaralı bent kapsamındaki vergi beyannameleri üzerine tahakkuk eden vergilerin ödenmiş olması ayrıca, vergi aslı (vergi cezaları ile fer’i alacaklar dâhil) 1.000 Türk lirasının üzerinde vadesi geçmiş borcunun bulunmaması şartı getirilmiştir.
Ödemenin, ilgili mevzuatı gereği istenilen bilgi ve belgelerin tam ve eksiksiz olarak ibraz edilmiş olması koşuluyla, vergi kanunları gereği doğan iade alacaklarından mahsuben yapılmış olması ve indirimden yararlanıldıktan sonra söz konusu iade alacağı tutarının mahsuben ödemesi talep edilen vergi borcu tutarının altına düşmesi hâlinde, eksik ödenmiş duruma gelen vergilerin mahsuben ödenmek istenilen tutarın %10’unu aşmaması kaydıyla, eksik ödenmiş vergiler dolayısıyla veya vergi kanunları gereğince, tecil edilerek belirlenen şartların gerçekleşmesine bağlı olarak terkin edilecek vergilerin, şartların sağlanamaması hâlinde kanunlarında belirlenen tecil süresinin sonunu takip eden onbeşinci günün bitimine kadar ödenmesi şartıyla, bu şart ihlal edilmiş sayılmaz.
Özetle vergi indiriminden yararlanılabilmesi için indirimin yararlanılacağı beyanname üzerinden hesaplanan verginin ödenmesi gerekmektedir. Ödemenin iade alacaklarından mahsuben yapılması da ödeme olarak kabul edilmektedir. Mahsuben yapılan ödemelerde; daha sonra yapılan tespitler üzerine mahsuben ödenmek istenen tutarın %10’una kadar yapılan eksik ödemelerin indirimden yararlanılmasına engel teşkil etmemesi sağlanmaktadır.
B.9. Sporculara Yapılan Ücret Ödemelerinden Gelir Vergisi Tevkifatı Uygulaması Uzatılmış, Oranlar Yükseltilmiş ve Belli Tutarı Aşan Sporculara Beyanname Yükümlülüğü Getirilmiştir
Torba Yasa ile GVK’nın geçici 72. Maddesinde değişiklikler yapılmıştır. Buna göre;
GVK’nın geçici 72. maddesinin 1.fıkrasında yer alan 31.12.2019 ibaresi, 31.12.2023 şeklinde, fıkranın a bendinin 1 numaralı alt bendinde yer alan %15 ibaresi ise %20 olarak değiştirilmiştir.
Bu ödemeler üzerinden 94. madde kapsamında ayrıca tevkifat yapılmayacaktır. Bu madde kapsamındaki gelirler toplamının, 103. maddede yazılı tarifenin 4.diliminde yer alan tutarı aşması halinde, bu gelirler yıllık beyanname ile beyan edilecektir. Yıllık beyanname verilmesi durumunda, beyan edilen bu gelirler üzerinden hesaplanan gelir vergisinden, tevkifat yapmakla sorumlu olanlarca vergi dairesine ödenmiş olması şartıyla, bu kanuna göre kesilen vergiler mahsup edilecektir.
Bu maddedeki düzenleme ile sporculara yapılan ödemelerin tevkifat suretiyle vergilendirilmesi uygulaması 31.12.2023 tarihine kadar uzatılmakta, en üst ligdekiler için tevkifat oranı %20’ye çıkarılmakta ve gelir toplamının 103. maddedeki tarifenin 4.diliminde yazılı tutarı aşması halinde bu gelirler için beyanname verme zorunluluğu getirilmekte, tevkif edilen vergilerin vergi dairesine ödenmiş olması şartıyla mahsubuna imkan verilmektedir.